YUNUS EMRE GÖKÇE SÖZLERİ
Farkında değildim!
Cebrail indirmiş seni yüreğime.
Bir gece gelecek ki
Canımı almaya gelen o Azrail, intihar edecek bu odada.
Nasıl sevdiğimi,
Neden gittiğini ve anlatırken sensizliği,
Elindeki orakla kesecek bileklerini.
Yemin ederim ki,
Ben seni unuttuğum an,
İsrafil sûra üfleyecek!
Benim kadar Mikail’in de içi üşüyecek!
İki omzumdaki meleğin gözünden de akacaksın!
Ömrüm işte o zaman tükenecek!
——————————————————————————–
Değdi mi gittiğine?
Elin…
Gözün…
Tenin…
Değdi değil mi gittiğine?
————————————————————————-
‘Yüzlerce rekat gördü dizlerim.
Yüzlerce kez kapanıp secdeye seni diledim.
Sev n’olur…
Kimseyi sevmediğin gibi, kimsenin beni sevmediği gibi…
————————————————————————-
Yüzün değil hüzün görünür bazen aynada.
Çekidüzen veremezsin.
———————————————————————-
Allah, beni sevdiğime bağışlamadı.’’
Bu yüzden benim aşk için söyleyecek pek bir sözüm kalmadı artık.
Yalnızlığımın kederine şifa olur diye nefes alıyorum.
Hepsi bu işte…
————————————————————————–
Bir şansımız daha olursa aşktan yana, seni yine severim.
Ama bu defa değdiğin kadar, sevebildiğim kadar değil!
———————————————————————–
Nasılsa anlamıyor kimse kimseyi,
Uzun uzun susalım artık.
——————————————————————-
Nedir senin gerçeğin?
Aşk kime yakışır? Vuslat kime?
Canı, seni çekene mi? Senin için canından vazgeçene mi?
—————————————————————–
Kan sızıyor hâlâ, eski ve kullanılmayan bir yaradan…
Artık gücüme de gidiyor inan,
Seni hâlâ sevebilmek, fotoğraflarından…
—————————————————————–
Canımın yandığını hissetmiyorsan, sevdim deme boşa!
—————————————————————-
Birkaç mevsim daha sürer bu sızı.
Birkaç yaz daha…
‘‘Sonrası, yine ömür olur yalnızca.’’
Hiç tanımamış,
Hiç tanınmamış,
Hiç tanışmamış gibi…