Can’ım İçin
.
Ben sana bu yazıyı 2015’in ılık Nisan’ında,
Doğduğun günün arefe saatlerinde yazıyorum…
.
Aylar öncesinde söz vermiştim sana;
“Doğum günün için şiir yazacağım.” diye…
Düşündüm de,
Sana şiir yazmak birlikte geçen 21 yıla haksızlık olur…
İçimden geçenleri,
İçimden geldiği gibi yazmak istiyorum
Her zaman olduğu gibi…
Ben hayatım boyunca ya kalemimi aldım elime onunla ağladım,
Ya da seni aldım karşıma,
Sebeplerini anlattım…
Biliyorsun…
Şimdi yine bildiğini okutacağım…
.
Aklımın, hafızamın gittiği kadar eskilere gittiğimde,
Beynimde dönüp dolaşan ortak bir korku vardı;
“Bir gün yalnız kalabilirsin Ebru.”
Kemirip üzmüşüm hep kendimi…
Yaşadıkça büyüyor insan, kaybettikçe de olgunlaşıyor.
Kayıplarım oldu benim,
Teslim olmadan, ayağa kalkabildim.
Çünkü’lerim ve sebeplerim hep size olan sevgimdi…
“Son birkaç satırın baş kahramanı bir gün sen olursan,
Bizi hatırla…”
.
Yıllar sonra,
Yine bu yazıyı okumaya başladığında,
Eksiğiz ya da fazlayız,
Geriye dönüp baktığında
İyi kötü yaşanmışlıkların gelebilir aklına…
Kötüye hamd, iyiye şükürler olsun…
Hepiniz benim şükürlerimdensiniz…
Biz, birbirimizi dilimizde değil
Kalbimizde taşımayı öğrendik.
Bunu hiç unutmadan yaşayacağız,
Bedenlerin ayrılığı kalpleri ayırmaya yetmez,
O yüzden,
Fani olan hiçbir şey için üzülme.
.
Farzedelim ki bugün 18 Nisan 2065,
Olur ya bir şey engel olur da kutlayamayız doğum gününü,
Sen
İyi ki doğdun.
Çünkü biz,
Seninle “tam”ız…
.
Sana bugün şiir yazmadım ama,
Umarım şiirler gibi güzel yaşarsın…
.
Ebru Aydın (æ)